önyargili insan ne demek?
- Prejudiced person
prejudiced
- Peşin hükümlü
- Taraflı, etki altında kalmış
- Ön yargılı
önyargili
- Prejudicious
önyargı
- Bir şeyi yeterince bilmeden varılmış kanı; önceden verilmiş yargı.
- Prejudgement.
- Bias.
- Forejudge.
- Jaundice.
- Preconceived opinion.
- Preconception.
- Prepossession.
- Bias peşin hüküm.
- Junior judgment judgement.
insan
- İki eli olan, iki ayak üzerinde dolaşan, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı.
- Bu türden olan canlı.
- Kişi, şahıs, âdemoğlu, âdem evladı
- Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse).
- Memeliler (Mammalia) sınıfının,insangiller (Hominidae) familyasından, iki ayağı üzerinde duran ve yürüyen, kolları kısa, vücudunun birçok yerlerinde tüyler azalmış, çeneleri belirli, beyinleri çok gelişmiş, kafatası yuvarlak ve yüz açısı yüksek, konuşabilen tek yaratık.
- (Bu kelimenin aslı, lugat alimlerince "ins" den geldiği söylenir. Kamusta da kufiun'a göre "Nisyan" kelimesinden geldiği zikredilmektedir.)Akıl, şuur ve iman ile diğer canlılardan ayrı, Cenab-ı Hakk'ın en mükerrem yarattığı mahluku olup, Rabbani ni'metleri unutkanlığı dolayısıyla insan denilmiş.
- Modern man.
- Hominid.
- Human.
- Anthropo-.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
önyargiliönyargıönyargıçönyargıda bulunmakönyargılıönyargılı davranmasına neden olmakinsaninsan aklını aşaninsan anatomisiinsan ayağı değmemişinsan ayaktan, at tırnaktan kaparinsan azmanıinsan babesiozisiinsan bağışıklık yetersizliği virüsüinsan bakısıinsan başlıinsainsaat derziinsaat sahasiinsafinsaf etmek