çıma vermek ne demek?
- Halat uzatmak.
halat
- Kenevirden yapılmış çok kalın ip.
- (Halet. C.) Haller. Suretler. Keyfiyetler.
- Çapı 12 mm'den daha kalın olan, balıkçılıkta da çerçeve yaka ve kuvvetlendirmede kullanılan, telden veya doğal ve sentetik iplerden yapılan, av araçlarında çekme ve donam amacıyla kullanılan ipler.
- Rope.
- Hawser.
- Line.
- Lanyard.
- Lashing.
- Kink.
- Span.
çıma
- Halatın halka biçimindeki ucu.
- Gemileri karaya bağlamak amacıyla kullanılan kalın halat.
- Halat ucu.
- Hawser.
çımacı
- Vapur iskelelerinde çıma uzatan veya tutan işçi
- Vapurda ve iskelede çımayı atıp tutmak vazifesiyle görevli tayfa.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.