zuhur etmek ne demek?
- Ortaya çıkmak, görünmek, belirmek.
Hünerlerinizin inceliklerini, güzelliklerini anlamak için mütehassıslar zuhur etti.
A. H. Müftüoğlu - Baş göstermek.
Appear
Manifest itself
zuhur
- Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma.
- Görünme, meydana çıkma, baş gösterme.
Becoming visible.
Sudden happening.
Advent.
Birth.
Coming.
Dawn.
Emergence.
Appearance.
zuhurat
- Gerçekleşeceği düşünülmeyen, hesapta olmayan, umulmadık, olağan dışı olgular.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.