zan ne demek?
- Sanı
Kapıyorum zannıyla kilitlemişim, diyordu.
M. C. Kuntay - Assumption.
- Feeling.
- Suspicion.
- Supposition.
- Surmise.
- Guess.
- Doubt.
- Conjecture.
- Apprehension.
- Impression.
- Notion.
- Opinion.
- Presumption.
sanı
- Sanma durumu veya sonucu, zan, zehap
- Guess.
- Thought.
- Assumption.
- Esteem.
- Supposition.
- Hallucination.
- Feeling.
- Surmise.
- Conjecture.
zan altında bulunmak
- Bir şeyle suçlanmak, sanık durumunda olmak.
- To be under suspicion.
zan altında kalmak
- Bir şeyle suçlanmak
- Lie under a suspicion.