zanaat ne demek?
- İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat
Âşık Mehmet yalnız bir zanaat sahibi değil, bir sanatkârdı.
Y. K. KaraosmanoğluHiçbir vatandaşa benim zanaatı tavsiye etmem.
N. Hikmet - El ustalığı isteyen işler.
- Özdeksel gereksinme ve zorunlukları karşılamak için el ve araçla yapılan iş.
- El uzluğu isteyen işler.
- Craft.
- Trade.
- Workmanship.
- Handicraft, trade.
zanaatçı
- Belli bir zanaatla uğraşan, bir zanaatı meslek edinen emekçi, zanaatkâr.
- Yaratıcı olmadan elişçiliği yapan kişi.
- Artisan.
- Craftsman.
- Workman.
- Artisan, ouvrier
zanaatçılık
- Zanaatçı olma durumu, zanaatkârlık.
- Craftsmanship.