zamanlayıcı kuyruk nesnesi ne demek?
- Scheduler queue object.
scheduler
- Programci
- Plan program yapan kimse, protokolcü, olayları belirli zaman ve tarihler için planlayan kimse; bir zaman çizelgesi yaratan kimse
zamanlayıcı
- Timer.
zamanlayıcı iş nesnesi
- Scheduler job object.
kuyruk
- Hayvanların çoğunda, gövdenin art yanında bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ.
- Kuşlarda gövdenin art yanında bulunan tüy demeti.
- Koyunun bazı türlerinde eritilerek yağı alınan bir uzantısı.
- Başın arkasına toplanmış saç demeti.
- Bir harfin bitiş çizgisine yakın yerde, birden bir dönüş yapan kısa çizgi.
- Bazı şeylerde kuyruğa benzeyen uzantı veya baş tarafın aksi yönünde kalan bölüm.
- İnsanların sıra beklemek için, art arda durarak oluşturduğu dizi
- Birisinin arkasına takılıp hiç ayrılmayan kimse.
- Kauda.
- Together.
nesne
- Belli bir ağırlığı ve hacmi, rengi, maddesi olan her türlü cansız varlık, şey, obje
- Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç.
- Öznenin dışında kalan her konu, obje
- (Derleme., belirtilinesne, -i'li tümleç, -i'linesne) Geçişli eylemi tümleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç: Ali bir kitap almış; Öğrenci para bulmuş, sahibine vermiş; Öğretmen ders anlatıyor; Meseleyi çözmeden gitmeyin; Çocuklar annelerinin evde bulunmayışını fırsat bilirler; Ali evi sattı, bahçeyi bıraktı; Bazı insanlar okumayı sever, yazmayı sevmez; Kar bütün limanı sarmıştı vb.
- İnsanın dışında kalan, görülebilen, dokunulabilen, bir ağırlığı ve kütlesi olan her türlü özdeksel varlık.
- (Lat. objectum = karşıda bulunan, karşıya konan) : 1- (Genellikle) Karşımızda bulunan şey. 2- Öznenin bağlılaşık kavramı olarak, özne ediminin, bilincin kendisine yöneldiği şey: a. Kendisine yönelinen, düşünülen, tasarlanannesne, kendisine yönelen bir edim olmadan var olmayan şey; bilinçte, düşünmenesnesi (konu) olarak düşünme olayının karşısında bulunan şey; düşüncel (ideal)nesne. b. Özne ediminden, bilinçten, bağımsız olan gerçek (real)nesne; gerçeklik olarak, dışdünyanın bir parçası olarak bilincin karşısında duran şey.
- Şey, herhangi bir şey.
- Objective.
- Objective case.
- Body.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
zamanlayıcızamanlayıcı iş nesnesizamanlazamanla azalanzamanla değişmeyenzamanla eskimezamanla ilişkisi olmayankuyrukkuyruk acısıkuyruk alt sinir ağıkuyruk bezlerikuyruk borusukuyruk bölümükuyruk çekmekkuyruk çevrintisikuyruk çürümesikuyruk disiplinikuyruga benzerkuyruga yakınkuyruğa almakkuyruğa benzerkuyruğa benzer şey