yulaf ezmeli yemek ne demek?
- Flummery.
yulaf
- Buğdaygillerden, en çok hayvan yemi olarak yetiştirilen otsu bitki (Avena sativa).
- Bu bitkinin tanesi.
- Buğdaygiller (Poaceae, Gramineae) familyasından, panikül tip çiçeklenmesi olan, ülkemizde geniş kültürü yapılan ve tohumları kullanılan, bir yıllık, otsu bitki.
- Buğdaygiller familyasından, partikül tip çiçeklenmesi olan, ülkemizde geniş kültürü yapılan ve tohumları kullanılan, geviş getiren hayvanlar ve at beslemede önemli olan, bir yıllık otsu bir bitki.
- Oaten.
- Oats.
- Gruel.
- Common cultivated oat.
- Avoine
- Avena sativa
yulaf açık rastığı
- Yulafta, tanelerden sonra kapçıkları da karartıp döken ve başak saplarını çırılçıplak bırakan bazitlimantar; bu mantardan ileri gelen yanıklık.
- Loose smut of oat.
- Ustilago avenae
ezme
- Sebze veya yemiş ezilerek yapılan yiyecek
- Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalamak, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklamak işlemi.
- Ezmek işi.
- Karşısındakini uzun süre güreşemez duruma sokma.
- Yem parçacıklarının biçimi ve/veya irilikleri, gerektiğinde kıvama getirilmek veya tavlanmak suretiyle, merdaneler arasından geçirilerek düz, yassı partiküller durumuna getirilmesi.
- Kıtlık, kaht.
- Crushing.
- Mashing.
- Grinding.
- Puree.
yemek
- Yeme, karın doyurma işi
- Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam.
- Günün belli saatlerinde yenilen besin
- Konuklara yiyecek verilerek yapılan ağırlama
- Ağızda çiğneyerek yutmak
- Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek
- Isırmak.
- Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak.
- Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak
- Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek.