yolluk ne demek?
- Yolculuk sırasında yenmek üzere hazırlanan yiyecek, yol azığı.
- Yolcuya verilen armağan.
- Koridorlara serilen, dar ve uzun halı, yol halısı.
- Yol masrafı olarak ödenen para, harcırah
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek ve yollukları kanunla düzenlenir.
Anayasa - Sürekli ya da geçici olarak resmen görevlendirilen kişilere yolculuk ve konaklama giderleri için yapılan ödeme.
- Travelling allowance.
- Provisions for a journey.
- Travelling expenses.
- Travelling rug.
- Hall rug.
- Deadheading pay.
- Transportation allowance.
- Travel pay, travel allowance.
yollu
- Yolu herhangi bir nitelikte olan.
- Çizgili
- Hızlı giden (taşıt).
- Kuralına uygun.
- Herhangi bir nitelikte, biçimde
- Kolayca elde edilen kadın.
- Stripy.
- Having roads.
- Striped.
- Loose.
yollu dişli sazan
- Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, dişli sazangiller (Cyprinodontidae) familyasından, 4-8 cm kadar uzunlukta, Avrupa ve Afrika'da yaşayan bir tür.
- Kemikli balıklardan, dişli sazangiller (Cyprinodontidae) familyasından, 8 cm kadar uzunlukta olabilen, Avrupa ve Afrika'da yaşayan bir tür.
- Aphanius fasciatus
- Cyprinodon fasciatus