yol yordam bilmek ne demek?
Know the ropes.
know
- Bilmek
- Tanımak
- (knew, known)
- Haberi olmak, haberdar olmak
- Bilgi, malumat
- Seçmek, farketmek
- Iyi bilmek, malumatı olmak, malumat edinmek
- Ezberlemek
- Tecrübeyle bilmek
- Münasebette bulunmak
yol yordam
- Uygun olan davranış biçimi.
Convenances, rite.
yol
- Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
- Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
- Genellikle yerleşim alanlarını bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
- İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.
- Gidiş çabukluğu, hız.
- Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
- Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.
- Yolculuk.
- Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
- Elektronlar, iyonlar veya moleküller gibi taneciklerin hareket ettiği iz, patika.
yordam
- Yatkınlık, alışkanlık, yeti, meleke.
- Kılavuz, yardımcı.
- Çalım.
- Çeviklik, çabukluk.
- Kılavuz, rehber.
- Beceri, yatkınlık.
- Gelenek, görenek.
- Anlayış, yerinde davranış.
- Kural, yöntem; düzen.
Procedure.
bilmek
- Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak
- Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak
- Bir iş yapmaya alışmış olmak, elinden gelmek.
- Tanımak, hatırlamak
- Sanmak, varsaymak, farz etmek
- Sorumlu tutmak.
- İnanmak
- İşine gelmek, uygun bulmak.
- Herhangi bir şeyi, başka şeylerden ayırmaya yarayacak biçimde öğrenmiş olmak.
Be onto.