yol almak ne demek?
- Yolda ilerlemek.
Cruise, itinerate, travel.
yolda
En route, in the pipe line, on the road.
yol alma
Headway.
yol açan kimse
Trailblazer.
almak
- Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
- Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
- Birlikte götürmek.
- Satın almak
- Ele geçirmek, fethetmek
- İçine sığmak.
- Kabul etmek.
- Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
- Bk. çevirmek
Take.