yiyecek gibi bakmak ne demek?
- Glower.
yiyecek
- Yenmeye elverişli olan her şey
- Yenebilen.
- Airdrop.
- Bite.
- Chow.
- Diet.
- Eats.
- Fare.
- Feed.
- Food.
yiyecek akarı
- Veziküler dermatit tablosuna neden olan, kurutulmuş meyvelerde ve tahıllarda bulunan Glycyphagus domesticus veya kurutulmuş Hindistan cevizi ve peynirlerde bulunan Tyrophagus castellani veya T. longior türü akarlar.
- Food mite.
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
- Like.
- Kind of.
- Something like.
- Fashion.
- Such as.
- Wise.
bakmak
- Bakışı bir şey üzerine çevirmek
- Aramak.
- Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak
- Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek
- Beslemek, geçindirmek.
- Bir iş birinden beklenmek.
- Hastayı muayene etmek.
- Tedavi etmek için ilgilenmek.
- Bk. başvurmak
- Front on to.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yiyecekyiyecek akarıyiyecek aramayiyecek aramakyiyecek bir şeyleriniz var mıyiyecek bulmakyiyecek erzakyiyecek güvesiyiyecek içecekyiyecek içecek sağlamayiyeceğini sosa daldırıp çıkaran kimsegibigibi açgibi aptalgibi benzergibi beyazgibi büyükgibi cesurgibi ciddigibi çabukgibi çirkingibgib armgibbergibberellic acidgibberellin