yiyecek bir şeyleriniz var mı ne demek?
- Do you also have something to eat.
yiyecek
- Yenmeye elverişli olan her şey
- Yenebilen.
- Airdrop.
- Bite.
- Chow.
- Diet.
- Eats.
- Fare.
- Feed.
- Food.
yiyecek akarı
- Veziküler dermatit tablosuna neden olan, kurutulmuş meyvelerde ve tahıllarda bulunan Glycyphagus domesticus veya kurutulmuş Hindistan cevizi ve peynirlerde bulunan Tyrophagus castellani veya T. longior türü akarlar.
- Food mite.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yiyecekyiyecek akarıyiyecek aramayiyecek aramakyiyecek bulmakyiyecek erzakyiyecek gibi bakmakyiyecek güvesiyiyecek içecekyiyecek içecek sağlamayiyeceğini sosa daldırıp çıkaran kimsebirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase