yerde sürüyerek kirletmek ne demek?
- Draggle.
yerde
- Earth, premises, footing, whereabouts, glebe, ground, locale, locality, location, locus, mother earth, place, position, post, quarter, room, seat, site, situation, situs, slot, space, spot, stand, standing, station, stead, terrain, ubiety; pew.
yerde başlatma
- Minder dışına çıkmış güreşçilerin durumuna göre güreşi kuralına uygun bir biçimde yerduruşuna göre başlatma.
kirletmek
- Kirli duruma getirmek, pisletmek
- Küçük veya büyük abdestini yapmak, pislemek.
- Kadının ırzına geçmek, namusuna zarar vermek.
- Namusuna, onuruna zarar verecek bir suç yüklemek, lekelemek.
- Make dirty.
- Dirty.
- Mess.
- Soil.
- Stain.
- Pollute.