yazının baskı büyüklüğü hesabı ne demek?
Cast off.
cast
- Rol vermek ; rolünü oynamak
- Üzüm teknesi. Üzümün sıkıldığı yer.
- Atmak, fırlatmak, kalıba dökmek, dökmek (deri, tirnak, kabuk, tüy); erken doğum yapmak; kehanette bulunmak; rol dağıtımı yapmak, rol vermek; biçim vermek; yem atmak; eğrilmek; kokuyu takip etmek; kusmak [brit.]
- Atmak, fırlatmak, savurmak
- Cevirmek, atfetmek (bakış vb)
- Olta atmak, ağ sermek
- Yere yıkmak (güreşte)
- Ayrılmak, kaybetmek
- Dökmek (meyva, saç, kıl)
- Erken yavrulamak
yazının aslı
Text.
yazın
- Yaz mevsiminde, yaz aylarında
- Edebiyat.
In the summer.
In summer.
Literature.
Letters.
Literature edebiyat.
During summer.
In the summertime.
Belles lettres.
baskı
- Bir eserin basılış biçimi veya durumu
- Bası sayısı.
- Bir eserin tekrarlanarak yapılan baskı işlemlerinden her biri.
- Giysinin içine kıvrılıp dikilen kenarı.
- Hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, tahakküm
- Bir maddeyi sıkıp ezen alet, pres.
- Belirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi veya bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu.
- Top oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacıyla uygulanan yakın savunma durumu, pres.
- Tutma görevi alınan karşı takım oyuncusunun hareketini ve sonuç almasını engellemek amacı ile uygulanan yakın savunma türü.
- T. Basıp sıkacak, tazyik edecek şey. Sıkı tazyik.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yazının aslıyazınyazın başı pişenin, kışın aşı pişeryazın bilimciyazın bilimiyazın çıkanyazıyazı basımıyazı başlığıyazı biçimiyazı bilgisibaskıbaskı ağırşağıbaskı altına alınmış enflasyonbaskı altına alınmış talepbaskı altına almakbaskı altındabaskı altında kalmabaskı altında olanbaskı altında olmakbaskı altında tutmakbaskbask inbask in the sunbask kabilesinden kimsebaskak