yasam tarzı ne demek?
- Way of life
way
- Davranış tarzı
- Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
- Yol, tarik
- Yön, yan, taraf, cihet
- Yer
- Mesafe
- Usul, tarz
- Husus
- Adet, itiyat, huy
- Hal, durum, halet
yasama
- Yasa koyma, yasa yapma, teşri.
- Genel, soyut, objektif ve sürekli nitelikte kurallar koyma.
- Legislative.
- Legislation.
- Making laws.
- Checks and balances.
yasama dokunulmazlığı
- Yasama organı üyelerinin, adli kovuşturmadan korunarak görevlerini serbestçe yapabilmelerini sağlayan anayasa ilkesi, teşrii masuniyet
- Freedom from arrest.
tarz
- Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil
- Bir kimse için özel anlatım biçimi
- Güzel sanatlarda üslup, stil.
- Yüklemin bildirdiği zamanı görülen geçmişe, duyulan geçmişe ve dilek şart kipine aktararak elde edilen birleşik fiil kipi. Bil-iyor-du, bil-iyor-muş, bil-ir-se gibi. Bu örneklerde, fiildeki oluş ve kılışı şimdiki zamandan geçmiş zamana ve şarta aktararak fiilintarzını oluşturan öge eski er- fiilidir: bil-e-yorur er-di > bil-iyor-du, kel-miş er-di > gel-miş-ti, tut-ar er-se >tut-ar-sa vb.
- Usul, şekil, üslub.
- Style.
- Method.
- Manner.
- Form.
- Angle.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yasamayasama dokunulmazlığıyasama dönemiyasama erkiyasama gecikmesiyasama gücüyasama hakkıyasama kuruluyasama kuvvetiyasama meclisiyasayasa boşluğuyasa çıkarmakyasa değişikliğiyasa dışıtarzındatarztarz bildiren eylemliktarz den halitarz i temsiltarz vermektartar and feathertar archiving utilitytar brushtar heels