yaka paça götürmek ne demek?
- Frog march.
frog
- Kurbağa, ilik, kopça, iki başlı kas, fransız [kötü]
- Kurbağa
- At tırnağının içi
- Rayların çaprazvari kavuştukları noktadaki X şeklinde ray tertibatı, makas göbeği
- Kordonla kumaş kenarına yapılmış olan düğme iliği
- Çiçekleri dik tutmak için vazo içine konan ağır bir tutucu
yaka
- Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü
- Giysilerin boyna gelen bölümüne eklenen ve türlü biçimlerde olan parçası.
- Kıyı, kenar, taraf
- Eğik yerey.
- Yapıların saçaklarında, suyun içeriye sızmasını önlemek için kiremidin altıyla oluk arasına konulan metal levha.
- Semt
- Sahil.
- Yelkenlerin kenar ve köşeleri.
- Yaka şekline benzer yapılar.
- Yarım kordalılarda üç kısımdan oluşan vücudun orta bölgesi.
yaka bir tarafta
- Kılığı kıyafeti dağınık bir durumda.
paça
- Pantolon, don, şalvar vb. giyeceklerde bacakların çıktığı aşağı bölüm.
- Kasaplık hayvanların kesilmiş ayağı.
- Bu ayaktan yapılan çorba.
- Güreş donunun baldıra gelen vepaça bağı ile büzülen en alt ucu.
- Lower part of the trouser leg.
- Trotter.
- Calves-foot.
- Neat's foot.
- Cuff.
- Lowest part of a trouser leg.
götürmek
- Taşımak, ulaştırmak veya koymak
- Bir kimseyi bir yere kadar yanında yürütmek.
- Bir şeyi yakından uzağa götürmek.
- Yerinden ayırıp uzağa atmak veya yok etmek.
- Öldürmek.
- Dayanmak, katlanmak, tahammül etmek.
- Birinin yanında yürüyüp ona bir yere kadar arkadaşlık etmek.
- Bir sonuca vardırmak
- Take.
- Carry.