yakınan yakınıcı ne demek?
- Müştekî, şikâyetçi.
yakınan
- Querulous.
yakın
- Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı.
- Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.
- Aralarında sıkı ilgi bulunan.
- Benzeyen, andıran, yaklaşan
- Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
- Uzak olmayan yer.
- Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
- Bk. kesinlik
- Merkezin veya gövdenin yakınında yerleşik olan
- Bkz. proksimal
yakıcı
- Yakma özelliği olan, yakan
- Yakı yapan veya satan kimse.
- Etkili, dokunaklı.
- Başka bir maddeyle birleşerek o maddenin yanmasını sağlayan (madde).
- Baz metallerin, deri üzerinde aşındırıcı etki yapan, oksit ve hidroksitleri.
- Bitter.
- Burning.
- Caustic.
- Parching.
- Piquant.