yakın başkalaşma ne demek?

  1. Bk. yakın benzeşmezlik.

yakın benzeşmezlik

  1. Bir kelimede yan yana bulunan aynı veya benzer iki sesten birinin değişikliğe uğraması: attar > aktar, aşçı > ahçı gibi.
  2. Bir sözcükte yan yana bulunan aynı ya da benzer iki. sesten birinin değişikliğe uğraması: Kınnap> (kırnap) , (attar) > aktar, (muşamma) > muşamba, (aşçı) ahçı vb.
  3. (en)Dissimilation.
  4. (fr)Dissimilation

yakın

  1. Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı.
  2. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.
  3. Aralarında sıkı ilgi bulunan.
  4. Benzeyen, andıran, yaklaşan
  5. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
  6. Uzak olmayan yer.
  7. Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
  8. Bk. kesinlik
  9. Merkezin veya gövdenin yakınında yerleşik olan
  10. Bkz. proksimal

yakın akraba

  1. Birinci derecede yakınlığı olan akraba.
  2. (en)Near relation / relative.
  3. (en)Near relation / relatives.

başkalaşma

  1. Başkalaşmak işi.
  2. Embriyo evresinden ergin olana değin bir hayvanın geçirdiği biçim ve yapı değişimleri, istihale, metamorfoz.
  3. Bk. benzeşmezlik.
  4. Kimi hayvanların, örneğin böceklerin, yumurta evresinden ergin evreye varıncaya dek, yaşam boyunca gösterdiği biçimsel değişme.
  5. Metamorfoz.
  6. (en)Metamorphosis.
  7. (al)Umwandlung
  8. (fr)Métamorphose
  9. (la)Metamorphosis

Türetilmiş Kelimeler (bis)

yakınyakın akrabayakın akraba ile cinsel ilişkiyakın akrabalaryakın alan artifaktıyakın anlamlıyakın anlamlılıkyakın arkadaşyakın arkadaş olmakyakın arkadaşlaryakıyakı açmakyakı ağacıyakı otuyakı sakızıbaşkalaşmabaşkalaşmakbaşkalaşmamakbaşkalaşmasız gelişmebaşkalaşmasızlarbaşkalaşbaşkalaşanbaşkalaşan böceklerde lavradan sonraki devrebaşkalaşımbaşkalaşıma uğrayanbaşkaları kümesibaşkalarına ibret olsun diye cezalandırmakbaşkalarını düşünenbaşkalarını düşünmebaşkalarının düşüncelerine saygılı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın