yakın başkalaşma ne demek?
- Bk. yakın benzeşmezlik.
yakın benzeşmezlik
- Bir kelimede yan yana bulunan aynı veya benzer iki sesten birinin değişikliğe uğraması: attar > aktar, aşçı > ahçı gibi.
- Bir sözcükte yan yana bulunan aynı ya da benzer iki. sesten birinin değişikliğe uğraması: Kınnap> (kırnap) , (attar) > aktar, (muşamma) > muşamba, (aşçı) ahçı vb.
- Dissimilation.
- Dissimilation
yakın
- Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı.
- Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan.
- Aralarında sıkı ilgi bulunan.
- Benzeyen, andıran, yaklaşan
- Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
- Uzak olmayan yer.
- Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
- Bk. kesinlik
- Merkezin veya gövdenin yakınında yerleşik olan
- Bkz. proksimal
yakın akraba
- Birinci derecede yakınlığı olan akraba.
- Near relation / relative.
- Near relation / relatives.
başkalaşma
- Başkalaşmak işi.
- Embriyo evresinden ergin olana değin bir hayvanın geçirdiği biçim ve yapı değişimleri, istihale, metamorfoz.
- Bk. benzeşmezlik.
- Kimi hayvanların, örneğin böceklerin, yumurta evresinden ergin evreye varıncaya dek, yaşam boyunca gösterdiği biçimsel değişme.
- Metamorfoz.
- Metamorphosis.
- Umwandlung
- Métamorphose
- Metamorphosis
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yakınyakın akrabayakın akraba ile cinsel ilişkiyakın akrabalaryakın alan artifaktıyakın anlamlıyakın anlamlılıkyakın arkadaşyakın arkadaş olmakyakın arkadaşlaryakıyakı açmakyakı ağacıyakı otuyakı sakızıbaşkalaşmabaşkalaşmakbaşkalaşmamakbaşkalaşmasız gelişmebaşkalaşmasızlarbaşkalaşbaşkalaşanbaşkalaşan böceklerde lavradan sonraki devrebaşkalaşımbaşkalaşıma uğrayanbaşkaları kümesibaşkalarına ibret olsun diye cezalandırmakbaşkalarını düşünenbaşkalarını düşünmebaşkalarının düşüncelerine saygılı