yakışıklı ne demek?
- Güzel, gösterişli (erkek)
Genç bir adamdır, ama hiç de yakışıklı sayılmaz.
Y. K. KaraosmanoğluKumral bıyıkları ve ölçülü yüz hatlarıyla her zamanki kadar yakışıklıydı.
İ. O. Anar - Comely.
- Good-looking.
- Handsome.
- Personable.
- Shapely.
- Sightly.
- Smart.
- Well-favored.
- Well-favoured.
- Stunner.
- Easy on the eye.
- Good looking.
- Snazzy.
yakışıklı adam
- Handsome man.
yakışıklı delikanlı
- Spark