yağışlı hava ne demek?
Raininess.
yağışlı
- Yağışı olan
- Yağışı çokça olan.
Rainy.
Showery.
Snowy.
Marked by rainfall or snowfall.
yağış
- Yağma işi.
- Havadaki su buharının yoğunlaşma sonunda sıvı veya katı durumda yere düşmesi.
- Yağan yağmur veya kar miktarı.
- Yağmur.
- Havadaki su buğusunun yoğunlaşma sonunda sıvı ya da katı durumda yere düşmesi, bkz. yağmur, kar, dolu.
- Yağmur, kar, dolunun yağması.
Precipitation.
Rainfall.
Fall.
Falling.
hava
- Yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
- Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü
- Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu
- Gökyüzü.
- Çevreyi kuşatan boşluk.
- Esinti.
- Müzik parçalarında tür
- Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi.
- Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
- Yeryuvarını saran uçun ve uçuk katmanın oluşturduğu akışkan ortam.