yıpranma payı ne demek?
- Yıpratıcı işlerde çalışanların yaptıkları ağır ve tehlikeli işten dolayı fiilî hizmet yıllarına eklenen süre, fiilî hizmet zammı.
- Taşınmaz malların aşınmalarına karşılık olarak yıllık kârdan ayrılan belirli pay, aşınma payı, amortisman.
yıpranma
- Doku bozukluğu.
- Yıpranmak işi.
- Filmin çeşitli sinema aygıtlarında çok kullanılmasından doğan aşınma ve eskime.
- Bkz. değer yitirimi
Wear, film wear.
Abrasion.
Wear.
Wearing out.
Attrition.
Frazzle.
yıpranmak
- Zamanla veya çok kullanılma sonucu aşınmak, eskimek
- Makine veya makine parçaları aşınıp bozulmak.
- Saygınlığı azalmak.
- Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak.
Erode.
Fray.
To wear out.
To grow old.
To fray.
To be worn out.
pay
- Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
- Eşit bölüm.
- Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
- Ayak
Apportionment.
Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.