yığın çağır ne demek?
- Call stack
call
- Aramak
- Telefon etmek, telefonda konuşmak
- Bağırmak, seslenmek, çağırmak
- Isimlendirmek, hitap etmek
- Söylemek, farzetmek
- Ziyaret etmek, uyandırmak
- Çağrıda bulunmak, haber vermek (kongre, toplantı)
- Bağırma, çağırma, bağırış, haykırma
- Ötüş ötme (kuş)
- Boru (avcılıkta)
yığın
- Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe
- Birçok kimsenin veya nesnenin bir araya gelmesiyle oluşan kalabalık, küme, kitle, kütle.
- Toplumsal ruhbilim kavramı olarak: 1- Kendi içinde ayrımlaşmamış, ya gelip geçici duygulanımlarla (aynı türden itki, duygu ve heyecanlar yoluyle), ya da bir dış gücün etkisiyle bir bütün oluşturan insan kalabalığı. 2- Yalnızca dıştan bir örgütlenme ile bir araya gelmiş, kişiliklerinden sıyrılmış insanlar topluluğu.
- Genellikle evrelerin sınır yüzeylerinden uzakta olan bölgelerini nitelemek için kullanılan, görece geniş oyluma dağılmış özdek kümesi.
- Accumulation.
- Congeries.
- Agglomerate.
- Tons.
- Agglomeration.
- Aggregation.
yığın bellek
- Bulk storage.
- Mass storage.
çağır
- Şarap.
- Çakır, çakır gözlü.
- Şıra.
- Dar yol.
- [çağırmak] call, invite, summon, invoke, cry out, call for, call in, shout to, sing, call away, hail, whistle up.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yığınyığın bellekyığın boyamayığın bulutyığın buzlayığın depolama sınıflarıyığın derişimiyığın eğitimiyığın eylemi kuramıyığın filmiyığıyığıcıyığılyığılıyığılımçağırçağıran kimseçağırgançağırıçağırıcıçağırılmamışçağırımçağırınca duyabilecek uzaklıktaçağırınca gelmekçağırışçağı geçmekçağı yakalamakçağılçağıl çağılçağıldama