call ne demek?

  1. Aramak
  2. Telefon etmek, telefonda konuşmak
  3. Bağırmak, seslenmek, çağırmak
  4. Isimlendirmek, hitap etmek
  5. Söylemek, farzetmek
  6. Ziyaret etmek, uyandırmak
  7. Çağrıda bulunmak, haber vermek (kongre, toplantı)
  8. Bağırma, çağırma, bağırış, haykırma

    I heard a call for help. / Birinin "İmdat!" diye bağırdığını duydum.

  9. Ötüş ötme (kuş)
  10. Boru (avcılıkta)
  11. Boru sesi
  12. Kısa ziyaret, kapıdan uğrama

    They paid me a call. / Beni ziyaret ettiler.

  13. Celp, davet, çağrı
  14. Lüzum, ihtiyaç

    There was no call for you to do that. / Onu yapmanın hiç gereği yoktu.

  15. Hak iddia etme, talep etme

    We don't get any calls for that anymore. / Artık kimse onu talep etmiyor.

  16. Yoklama
  17. Davet etmek, ilân etmek
  18. Bağırarak ilgi çekmek

aramak

  1. Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak
  2. Araştırmak, yoklamak.
  3. Ziyarete, hatır sormaya gitmek
  4. Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek
  5. Önem verip istemek.
  6. Şart koşulmak.
  7. (en)Look for.
  8. (en)Search for.
  9. (en)Search.
  10. (en)Seek.

call a cab

  1. Taksi çağırmak

call a doctor

  1. Doktor çağırın.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

call a cabcall a doctorcall a haltcall a halt tocall a meetingcall a spade a spadecall abandonment probabilitycall abortcall aboutcall acceptcalcala coastcalabarcalabar ödemicalabar swelling
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın