yığın ne demek?
- Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe
Pencereden süzülen ılık bahar güneşi masayı dolduran kâğıt yığınları üstünde ağır ağır ilerliyordu.
R. N. Güntekin - Birçok kimsenin veya nesnenin bir araya gelmesiyle oluşan kalabalık, küme, kitle, kütle.
- Toplumsal ruhbilim kavramı olarak: 1- Kendi içinde ayrımlaşmamış, ya gelip geçici duygulanımlarla (aynı türden itki, duygu ve heyecanlar yoluyle), ya da bir dış gücün etkisiyle bir bütün oluşturan insan kalabalığı. 2- Yalnızca dıştan bir örgütlenme ile bir araya gelmiş, kişiliklerinden sıyrılmış insanlar topluluğu.
- Genellikle evrelerin sınır yüzeylerinden uzakta olan bölgelerini nitelemek için kullanılan, görece geniş oyluma dağılmış özdek kümesi.
- Accumulation.
- Congeries.
- Agglomerate.
- Tons.
- Agglomeration.
- Aggregation.
- Bank.
- Batch.
- Budget.
- Bulk.
- Bundle.
- Cartload.
- Chunk.
- Clamp.
- Clump.
- Collection.
- Conglomerate.
- Conglomeration.
- Crowd.
- Drove.
- Flock.
- Force.
- Heap.
- Hill.
- Huddle.
- Lump.
- Mass.
- Mound.
- Crop.
- Mint.
- Parcel.
- Pile.
- Stack.
- Volume.
- Wilderness.
- Clutter.
- Mountain.
- Multitude.
- Peck.
- Rabble.
- Swarm.
- Trail.
- Masse
- Massa
yığın bellek
- Bulk storage.
- Mass storage.
yığın boyama
- Dope dyeing.