washing losts ne demek?
- Yıkama kayıpları
yıkama
- Bir eriticideki bir veya birkaç çözünür birleşeni ayırmak amacıyla, eriticiyi, toz durumuna getirilmiş bir maddenin içinden yavaş yavaş geçirme.
- Film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal maddelerin akıtılması için arı suyla yapılan temizleme.
- Yıkamak işi
- İşlemenin çeşitli aşamalarında, film üzerinde kalması istenmeyen kimyasal özdeklerin akıtılması için arı suyla yapılan temizleme.
- Lavage.
- Washing), rinse, rinsing.
- Lustration.
- Wash.
- Washing.
- Washing up.
washing line
- Çamaşır ipi
washing liquid
- Bulaşık deterjanı
lot
- Tutam (II).
- Borsada alınıp satılabilecek enaz miktarı tanımlamada kullanılan birim. Bu birim, İstanbul Menkul Değer Borsasında
- 000 adet hisse senedinden oluşur.
- Bir mal grubunun açık artırmada tek bir mal olarak teklif edilmesi.
- To allot; to sort; to portion.
- Parcel of land having fixed boundaries; 'he bought a lot on the lake' nephew of Abraham; God destroyed Sodom and Gomorrah but chose to spare Lot and his family who were told to flee without looking back at the destruction divide into lots, as of land, for example.
- Large number or amount or extent; 'a batch of letters'; 'a deal of trouble'; 'a lot of money'; 'he made a mint on the stock market'; 'it must have cost plenty'.
- Parcel of land having fixed boundaries; 'he bought a lot on the lake'.
- Your overall circumstances or condition in life ; 'whatever my fortune may be'; 'deserved a better fate'; 'has a happy lot'; 'the luck of the Irish'; 'a victim of circumstances'; 'success that was her portion'.
- Any collection in its entirety; 'she bought the whole caboodle'.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
washing linewashing liquidwashing bottlewashing housewashing machinewashingwashing ones handswashing powderwashing sodawashing standwashinesswashwash and wearwash and wear fabricwash ashorewash awaylostlost and foundlost calllost causelost discountlos angeleslosartanloselose a good opportunitylose a vote of confidence