varını yoğunu yatırmak ne demek?
- Place one's stakes on.
varını veren utanmamış
- Kendisinden bir şey istenen kimse elinde ne varsa onu verebilir; bunun az olmasından veya düşük nitelikte bulunmasından utanç duymamalıdır.
varı yoğu
- Mâ-melek (bk. varlık, malvarlığı).
- All that he has.
yatırmak
- Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak
- Uyutmak
- Eğmek, yatık duruma getirmek.
- Konuk etmek.
- Parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek
- Parayı bir kuruluşa vermek, teslim etmek.
- Bir yiyeceği korumak veya tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, yağ vb.nde bir süre bekletmek.
- Düzeltmek, bastırmak, yassıltmak
- Put to bed.
- Credit.