vakıf ne demek?
Kökeni: Arapça
- Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para.
- Bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildiği yer
Vakıf hayırları yalnız Mushaf vakıflarına ait değildir.
N. F. Kısakürek - Birçok kişi tarafından kurulan ve toplum yararına çalışmayı ilke edinen kuruluş.
Feminizmi destekleyecek bir dernek yahut vakıf kuracaklarmış.
E. Işınsu - Bilen, farkında olan
Demirci anladı, ses çıkarmadı, duvardan üç beş halka aldı, sanatına vâkıf bir adam sükûnetiyle değneğe taktı.
M. Ş. Esendal - Bir şeyi vakıf durumuna getiren.
- Bk. bağlıbağış kurumu
- Bir şeyi vakıf durumuna getirip, bu vakıf için gelir kaynakları bırakmış.
- Bir şeyi elde eden, bir işten haberli olan.
- Duran, ayakta duran.
- Aware.
- Cognizant.
- Charitable foundation.
- Charitable fund.
- Endowed charity.
- Endowed institution.
- Trust.
- Foundation.
bağlıbağış kurumu
- 1-Bir taşınmazın gelirinin, iyesince, sürekli olarak, belli bir ya da birkaç kamu işgörüsü için ayrılması. 2 - Kamu yararına ayrılmış olan bu tür taşınmazların yönetimi ile görevlendirilmiş kamu kurumu.
- Foundation.
vakıf arazisi
- Bir vakfın mülkiyeti içinde olan arazi.
- Glebe.
vakıf fonu
- Trust fund.