vakıa ne demek?
- Olgu.
Vakıa, bunlardan bir kısmını unutmamıştım.
H. F. Ozansoy - (va:'kıa) Gerçi, her ne kadar ... ise de
- Bk. olgu
- Fact.
- Event.
- Happening.
- Dream.
- Although.
- It is true that.
olgu
- Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa
- Varlığı deneyle kanıtlanmış şey.
- Edebî eserlerde olayı geliştiren davranış, iş.
- (Lat. factum = yapılmış olan) : Düşünülmüş olanın karşıtı, olmuş olan, gerçek olan, gerçekleşmiş olan.
- Öykülü bir filmin, bir televizyon oyununun konusunu oluşturan olaylar dizisi. Bu konuyu başlatan, geliştiren, sonuca ulaştıran olayların sıralanmasından oluşan durum.
- Fact.
- Event.
- Phenomenon.
- Event vakıa.
- Action.
vakıd
- Arafat'ta vakfede duran
- Bir işten haber olan
- Bir şeyi elde eden
- Ayakta duran
- Duran
vakıf
- Bir şeyi vakıf durumuna getirip, bu vakıf için gelir kaynakları bırakmış.
- Bir hizmetin gelecekte de yapılması için belli şartlarla ve resmî bir yolla ayrılarak bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk, para.
- Bir topluluk veya bir kimse tarafından bırakılan mülk ve paranın idare edildiği yer
- Birçok kişi tarafından kurulan ve toplum yararına çalışmayı ilke edinen kuruluş.
- Bilen, farkında olan
- Bir şeyi vakıf durumuna getiren.
- Bk. bağlıbağış kurumu
- Bir şeyi elde eden, bir işten haberli olan.
- Duran, ayakta duran.
- Aware.