uzlasmaya sevk et ne demek?
Brought into accord
brought
- Bring.
- Getirmek; vermek (ceza), kazandırmak, neden olmak; razı etmek, ikna etmek
uzlas
Made a compromise
uzlaş
[uzlaşmak] come to an agreement, come to terms, settle with, settle on, compromise, come to a mutual understanding, strike a balance, close, compound, covenant.
sevk
- Gönderme, götürme
- Sürükleme, itme.
- Önüne katıp sürmek, ileri sürmek. Yollamak, göndermek.
Forwarding.
Sending.
Driving.
Consignment.
Dispatch.
Expedition.
Conn.
et
- İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka.
- Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi
- Ten.
- Meyvelerde çekirdekle deri arasındaki bölüm.
- Küçülmüş, azalmış anlamında kullanılan son ek
- Ve.
Et.
And.
Meat.
Flesh.