uzlaşıcı ne demek?
- Uzlaşma sağlayan kimse.
uzlaşma
- Uzlaşmak durumu, uyuşma
- Sulh. ~ sözleşmesi: sulh akdi.
- Give-and-take.
- Mediatory.
- Half-way house.
- Agreement.
- Understanding.
- Settlement.
- Reconciliation.
- Half measure.
uzlaşı
- Uzlaşma, uyuşma.
uzlaşılma
- Uzlaşılmak işi.