uzlaşma ne demek?
- Uzlaşmak durumu, uyuşma
- Sulh. ~ sözleşmesi: sulh akdi.
- Give-and-take.
- Mediatory.
- Half-way house.
- Agreement.
- Understanding.
- Settlement.
- Reconciliation.
- Half measure.
- Accord.
- Give and take.
- Accommodation.
- Combine.
- Compromise.
- Rapprochement.
- Reunification.
- Reunion.
- Accordance.
- Arrangement.
- Assent.
- Composition.
- Explanation.
- Happy medium.
- Peace.
- Reconcilement.
uzlaşmak
- Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak
- Meet half way.
- Make a deal.
- Come to an agreement.
- Come to terms.
- Settle with.
- Settle on.
- Compromise.
- Come to a mutual understanding.
- Strike a balance.
uzlaşma kabilinden
- Reconciliatory
uzlaşma kararı
- Compromise verdict