uyuşum ne demek?
- Uyuşma durumu, uyuşurluk
Bir uyuşuma varmanın tadını çıkara çıkara güneşli kaldırımda yürüyordu.
M. N. Sepetçioğlu - İki çekim arasında hareket, anlam, ışık, dekor, donatım, oyun bakımlarından aykırılık olmama durumu.
- Duyu örgenlerini, gelen uyarımları açık olarak izleyebilmeye hazırlayan devinim.
- İki çekim arasında anlam, devinim, ışık, bezem, donatım, oyun, yön, renk, vb. yönlerden aykırılık olmaması durumu
- İki çekimin, izleyicide, birbirinin tümleyicisi olduğu duygusunu uyandıran özellik
- İki çekimi birleştirirken gözetilen ortak öğelerin sağladığı sonuç.uyuşumsuzluk karşıtı.
- Matching).
- Zwischenschnitt
- Raccord
uyuşma
- Uyuşmak (I) işi.
- Uyuşmak (II) işi, mutabakat, antant
- Give-and-take.
- Agreement.
- Pins and needles.
- Equalization.
- Understanding.
- Bargain.
- Accommodation.
- Numbness.
uyuşumsuzluk
- Çekimler arasındaki uyuşumun sağlanamamasından ya da sonradan tamamlanmak üzere eksik bırakılmasından dolayı iki çekim arasında uyuşum eksikliğinden doğan durum.
- Faux-raccord
uyuşuk
- Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
- Gevşek, tembel, sünepe, uyuntu.
- Uyuşuklukla ilgili olan.
- Uyuşukluk gösteren.
- Benumbed.
- Numb.
- Torpid.
- Bonelazy.
- Lazy.
- Lethargic.