uyuşukluk ne demek?
- Uyuşuk olma durumu
Öyle bir uyuşukluk içindeydim ki kalkıp gidemiyordum.
S. F. Abasıyanık - Çevre ve uyarılara karşı his ve ilginin tamamen kaybolmasıyla belirgin ilgisizlik
- Bkz. letarji, uyuklama
- Monosemptomatik histeri durumu
- Lethargy.
- Indolence.
- Inertia.
- Stupor.
- Numbness.
- Apathy.
- Sloth.
- Torpor.
uyuşuk
- Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
- Gevşek, tembel, sünepe, uyuntu.
- Uyuşuklukla ilgili olan.
- Uyuşukluk gösteren.
- Benumbed.
- Numb.
- Torpid.
- Bonelazy.
- Lazy.
- Lethargic.
uyuşukluk hastalığı
- Şigellozis.
- Viscosum disease.
uyuşukluk yapan
- Somnolent.