uyuşuk ne demek?
- Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
Terli, sıcak, uyuşuk vücudu, yatağın çukuruna yapışmış, kımıldayamıyor bile.
P. Safa - Gevşek, tembel, sünepe, uyuntu.
- Uyuşuklukla ilgili olan.
- Uyuşukluk gösteren.
- Benumbed.
- Numb.
- Torpid.
- Bonelazy.
- Lazy.
- Lethargic.
- Sleepy.
- Slothful.
- Asleep.
- Bovine.
- Dormant.
- Drowsy.
- Indolent.
- Inert.
- Lackadaisical.
- Lethargical.
- Poky.
- Quiescent.
- Slack.
- Slouching.
- Slouchy.
- Soggy.
- Stick-in-the-mud.
- Supine.
- Slacker.
- Happy.
- Dead.
- Languid.
- Listless.
- Shiftless.
- Sluggish.
- Numbed.
- Insensible.
- Bone idle.
- Comatose.
uyuşuk tip
- Slowcoach, slowpoke, snail, stick in the mud, do little, poke.
uyuşukluk
- Bkz. letarji, uyuklama
- Monosemptomatik histeri durumu
- Uyuşuk olma durumu
- Çevre ve uyarılara karşı his ve ilginin tamamen kaybolmasıyla belirgin ilgisizlik
- Lethargy.
- Indolence.
- Inertia.
- Stupor.
- Numbness.
- Apathy.