uykusuz bir gece geçirmek ne demek?
- Spend a wakeful night.
uykusuz
- Uyumamış veya uykusunu alamamış.
- Uyumadan, uykusunu almadan
- Sleepless.
- Unsleeping.
- Insomniac.
- Wakeful.
uykusuz kalmak
- Uyuyamamak.
- Uyuyamamak: Benim de mi düşüncelerim olacaktı / Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım? -O. V. Kanık.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
gece
- Güneş battıktan gün ağarıncaya kadar geçen süre, tün, şeb, gündüz karşıtı
- Bu süre içindeki karanlık.
- Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı
- Vakti, geceleyin.
- Gece vakti, geceleyin.
- Nisan ayı başından eylülün otuzuna dek saat 21 den sabahın dördüne ve Ekimin birinden Mart'ın 31'ine dek saat 21 den sabahın altısına dek uzayan zaman süresi.
- Bir çekimingece çevrildiği ya dagece görünçlüğü olduğunu çevirim senaryosu ve çekim tahtasında belirten terim.
- Nocturnal.
- At night.
- In the night.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
uykusuzuykusuz kalmakuykusuzlukuykusuzluk hastasıuykusuzluk sorunum varuykusu açılmakuykusu ağıruykusu ağır olmakuykusu başına sıçramakuykusu bölünmekuykusaatiuykuuyku apnesiuyku basmakuyku basmasıuyku basmışbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase