uygun bir duruma getirmek ne demek?
- Condition
condition
- Alıştırmak, eğitmek
- Belirlemek
- Forma sokmak
- Programlamak
- Denemek
- İkmale bırakmak
- Hal, durum, vaziyet
- Sağlık
- Şart, kayıt, sınırlama
- Uygun bir duruma getirmek
uygun bir duruma getirilmiş
- Conditioned
uygun
- Yakışır, yaraşır, uz, mutabık, mütenasip
- Orantılı, oranlı
- Avantajlı
- Elverişli, yarar, müsait, muvafık.
- Yararlı.
- Ucuz, ekonomik
- Suitable.
- Agreeable.
- Conformable.
- Appropriate.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
uygun bir duruma getirilmişuygunuygun adımuygun adım yürümekuygun adım yürüyen kimseuygun adım yürüyüşuygun adımla yürüyüşuygun biçimdeuygun bir biçimdeuygun bir dille söylemekuyguuygulauygula liste madde ışaretiuygulamauygulama açıklamasıbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase