usulca ne demek?
- Yavaşça
Hadi çekici al da perdeleri sök. Usulca çıkar ki duvarlar bozulmasın.
M. Ş. Esendal - Sessiz bir biçimde
Gently.
Quietly.
Silently.
Slowly.
Softly.
yavaşça
- Oldukça yavaş, usulca.
Gently.
Slowly.
Quite slowly.
Rather slowly.
Rather quietly.
Rather softly.
Rather gently.
usulcacık
- Yavaş ve belli etmeden veya ortalığı karıştırmadan, yavaşçacık
Quietly.
Slowly.
Softly.
Under plain cover.
usul
- Kökler, asıllar.
- Bir kimsenin ana, baba, dede ve nineleri.
- Bir amaca erişmek için izlenen düzenli yol, tutulan yol, yöntem, tarz
- Bilimde belli bir sonuca erişmek için, belli ilke ve kurallara göre izlenen yol, metot.
- Yol, yöntem
- Bir yasama veya idare işleminin hazırlanması, yapılması veya yürürlüğe konması sırasında uyulması gereken hükümler ve izlenecek yollar.
- Klasik Türk müziğinde tempo
- Alçak sesle
- Yavaş.
- 1) asıllar, kökler (karş. fürû'). 2) süreç (Prozess, Verfahren, procédure).