ustanın çekici bin altın ne demek?
- Alanında uzman olan bir kişi, bir sorunu kolayca çözümleyebilme becerisi gösteriyorsa bu, aynı işe yıllarca verilmiş emeklerin karşılığı olarak değerlendirilmelidir.
ustan
- Ark, dere
- Irmak
usta
- Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse.
- Zanaat öğreticisi.
- Zanaatçılar için unvan
- Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir
- Akıl veren veya öğreten
- Osmanlı İmparatorluğu'nda saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi.
- Karagöz oynatan sanatçıya verilen ad.
- İşinin eri, becerikli.
- Experienced.
- Expert.
çekici
- Çekme işini yapan.
- Alımlı
- Kaza veya arıza yapan aracı belli bir yere götürmek için kullanılan taşıt.
- Tanecikleri birbirine yaklaştıran kuvvete ilişkin.
- Attractive.
- Tractive.
- Alluring.
- Appealing.
- Magnetic.
- Bewitching.
bin
- Dokuz yüz doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı.
- Bu sayıyı gösteren 1000, M rakamlarının adı.
- On kere yüz, dokuz yüz doksan dokuzdan bir artık.
- Pek çok, çok sayıda
- (C.: Ubeyna) Zahir, görünen.
- Thousand.
- Box, frame, crib, or inclosed place, used as a receptacle for any commodity; as, a corn bin; a wine bin; a coal bin.
- To put into a bin; as, to bin wine.
- An old form of Be and Been.
- Directory that contains programs Your home directory probably has a subdirectory named bin The system has directories called /bin and /usr/bin.