unsure ne demek?
- Emin olmayan
- Emniyetsiz
- Riskli
emin
- Emanet olarak idare edilen dairelerin başı.
- Şüpheye düşmeyen, kati olarak bilen.
- İnanan, güvenen.
- Osmanlı imparatorluğunda bazı devlet görevlerindeki sorumlu kişi.
- Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz.
- Şüphesi olmayan.
- Güvenli.
- Kuşkusu olmayan.
- İnanılır, güvenilir.
- Emniyette olan.
unsure of himself
- Sıkılgan
unsurely
- Güvensizce
- Emin olunmayan bir şekilde
- Tehlikeli bir şekilde
- Belirsizce, kararsızca