uçsuz ne demek?
- Ucu olmayan
Geçen günlerim bana dalgaları sayılmayan uçsuz bir deniz gibi göründü.
H. E. Adıvar Pointless.
Without a point.
Untipped.
Endless.
uçsuz bucaksız
- Sonu görülmeyecek kadar geniş olan
- Çok fazla, pek çok.
Endless, vast, no end in sight, limitless, immense, shoreless.
uç
- Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası
- Uzun bir şeyin baş veya son noktası.
- Bir şeyin kenarı
- Bir uzaklığın son noktası
- Bir şeyin başı, tepesi
- Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak.
- Sebep.
- Bir elektrik bağlantısının yapıldığı nokta
- Akımın bir aygıta giriş ve çıkış noktası.
- Son, nihayet.