tutulan çerçeve ne demek?
- Hold frames
hold
- El koymak
- Kavramak
- Gözaltına almak, almak
- Barındırmak, muhafaza etmek
- Çekmek, dayanmak
- Sahip olmak, malik olmak, elinde tutmak
- Tutmak
- Devam ettirmek
- Bırakmamak, zapt etmek
- Inanmak, kabul ve tasdik etmek
tutulan
- Popular, in, at a premium.
tutulan balık miktarı
- Take.
çerçeve
- Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık
- Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık
- Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan
- Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç.
- Cimnastikte, asılma ve tırmanmalar için kullanılan 50 cm lik, 16 dörtgen gözlü ağaçtan araç.
- Gitarı birleştirmek veya süslemek amacıyla klavye, sap veya gövdeyi çevreleyen plastik veya sedeften şerit.
- Silahın tüm parçalarını üzerinde taşıyan kısım.
- Bk. resim
- Alıcının penceresinden dolayı, bir filmin üzerinde her bir resmin yüzeyini sınırlayan, dikdörtgen oluşturan doğrular.
- Binding.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tutulantutulan balık miktarıtutulan plaklar listesitutulan sözcüktutulan sututulan yoltutulandırantutulamaktutututu alantutu bankasıtutu belgesitutu belgitituttut kelin perçemindentut tuttutacaktutaççerçeveçerçeve anlaşmaçerçeve antençerçeve birleştirmeçerçeve boyutuçerçeve çatkıçerçeve çizgisiçerçeve çizgisi ekiçerçeve çizgisi yapıştırma aygıtıçerçeve dışı