koparmak ne demek?
- Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak
O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!
O. C. Kaygılı - Daldan, ağaçtan alıp toplamak
- Birden ve güçlü bir biçimde başlamak veya başlatmak
- Zor kullanarak almak.
- Güçlükle elde etmek
- Birlikte koşan yarışçıyı üstün bir çaba ile hızlanıp geçmek.
- Break off.
- Tear off.
- Pluck.
- Pull off.
- Rip off.
- Break.
- Cozen.
- Cut off.
- Deflorate.
- Deflower.
- Dissever.
- Extort.
- Pick.
- Pick off.
- Rend.
- Rive.
- Rupture.
- Snap.
- Snap off.
- Snatch.
- Snatch away from.
- Snatch from.
- Sunder.
- Take apart.
- Tear.
- Tear away.
- Gather.
- Pull.
- Sever.
- Utter.
- Wangle.
- To break sth off.
- To snap.
- To tear off/away.
- To pick.
- Work.
- To pluck.
- To wheedle out.
- To coax.
- To utter.
- To give.
- Let out.
- To break off.
- To tear off.
- To pluck off.
- To snap off.
- To set up.
- To let out.
- To pull away by force.
- To obtain with difficulty.
- To get sth out of sb.
- To wrangle.
- Cull.
- Detach.
koparma
- Bkz. kesme
- Koparmak işi.
- Halterde ağırlığı bir tür kaldırma biçimi.
- Avulsion.
- Pluck.
- Breaking off.
koparma kuvveti
- Breakout force