turnike ne demek?
Kökeni: Fransızca
- İnsanların teker teker geçmesini sağlamak amacıyla bazı yerlere konulan, uçlarından birinin çevresinde dönebilecek düzende yatay olarak yerleştirilmiş çarpı biçiminde araç.
- Boğmaç
- Bk. çapraz çiftucay
- Kan akıntısını durdurmak için bacaklara sarılan sıkı sargı.
- Turnstile.
- Tourniquet.
- Turnpike.
- Pay gate.
- Stile.
- Tourniquet
çapraz çiftucay
- Birbiriyle dik açı oluşturacak biçimde kesişen iki çiftucaydan oluşmuş verici dalgalık.
- Turnstile (aerial) (ABD: antenna).
- X-Forrrf, Kreuz-dipol
- Deux dipôle associé à angle droit
turnike anten
- Bk. x dalgalık
turnike görevlisi
- Pikeman.