to baste together ne demek?
- Çatmak
çatmak
- Odun, değnek, kılıç, tüfek vb. uzun şeylerden birkaç tanesini, tepelerinden birbirine çaprazlama dayayarak durdurmak
- Kereste vb.ni birbirine tutturmak.
- Bir şeyi yapmak için gerekli parçaları bir araya getirmek
- Yükü hayvana iki yanlı yüklemek.
- Başa yemeni, çatkı, yazma vb.ni bağlamak.
- Kaşı, yüzü sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak
- Üzücü, kızdırıcı veya şaşırtıcı olaylarla karşılaşmak
- Yazıyla veya sözle sataşmak
- Bk. çatmak
- Mobilyayı meydana getiren elemanları birleştirme işlemi.
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru
to a call
- çağrıyı yanıtlamak
baste
- Teyellemek, eğreti dikmek
- Ahçı
- Dövmek, dayak atmak, sopa atmak, azarlamak, haşlamak, paylamak; yağ sürmek, yağlamak, teyellemek
together
- Hep bir yerde, bir arada
- Beraber, birlikte
- Aralıksız, fasılasız
- (argo) sakin, kendine hâkim, kendine güvenen get