titrek ses çıkarmak ne demek?
Warble
warble
- Kuş gibi ötmek, şakımak
- Çağıldamak
- Terennüm etmek
- Titrek ses çıkarmak
- Ötmek, şakımak, sesini titretmek, şırıldamak
- Kuş gibi ötüş, şakıma
- Tatlı ses
- Nağme, makam
- Sığırsineği sürfesinin hayvanlann sırtında meydana getirdiği çıban
titrek ses çıkar
Make vibrant sounds
titrek
- Titreyen
Shivery.
Doddering.
Shaky.
Tremulous.
Wobbly.
Trembling.
Shaking.
Quivering.
Quaky.
ses
- Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
- Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
- Duygu ve düşünce
- Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki.
- Aralarında uyum bulunan titreşimler.
- (Derleme.. fonem,ses unsuru,seslik, ün) Kulağın duyabildiği titreşim.
- İşitme duyusunu, uyaran dalga; bu tür dalgaların beynin işitme özeğini etkilemesi.
- Titreşimli bir kaynaktan çıkan, belirli bir ortamda uzunlamasına dalgalar biçiminde yayılan basıncın etkisiyle kulağın algıladığı duyu.
Sound, phonem.
Speech.
çıkarmak
- Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- Sonunu getirmek.
- Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek.
- Bulmak, ortaya koymak.
- Hatırlamak
- Döküntülü hastalığa tutulmak.
- Çok hoşlanmak
- Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek.
Belch.
Dislocate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
titrek ses çıkartitrektitrek alevtitrek elektriktitrek elektrik akımıtitrek felçtitrek harekettitrek ışıktitrek ışık vermektitrek ışıklıtitrek ışıltıtitretitre etmetitre etmektitrtitrajtitranttitrasyontitrasyon asiditesisesses resim taşıyıcı aralığıses 1394ses absorpsiyon katsayısıses açısındanses ahengises aksettiren cihazses aktarmasıses alses alametlerisese constituer prisonnierse defendendose desimalse perdre