those present ne demek?
- Mevcut
mevcut
- Var olan, bulunan
- Bir topluluğu oluşturan bireylerin tümü.
- Bk. yığı
- Var olan, bulunan.
- Hazır olan, hazır bulunan.
- Adsum.
- Present.
- Available.
- Actual.
- Existing.
those above
- Yukardakiler, benimle bağlantısı olan benden yüksek veya yukarı pozisyondaki kişiler (pozisyon, rütbe, makam, vb. olarak)
those above me
- Benim üzerimdekiler, üstlerim, patronlarım
present
- Takdim etmek
- Takdim etmek, sunmak, arz etmek
- Şimdiki zaman
- Hediye, armağan.
- Tanıştırmak
- Huzura çıkarmak
- Göstermek
- Bir memuriyet için ismini arz etmek
- Hazır, mevcut
- Nişan almak present a person with a thing, present a thing to a person birisine bir şey sunmak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
those abovethose above methose attending a meetingthose daysthose onesthosethose were the daysthose who cherish his memorythothoghtholethole pinthole tholepinpresentpresent a bold frontpresent a casepresent armspresent company exceptedpresent daypresent hediyepresent itselfpresent moneypresent o.s.presencepresence chamberpresence of mindpresenilpresenil demans