that being so ne demek?

  1. Öyle olan

öyle

  1. Onun gibi olan, ona benzer
  2. O yolda, o biçimde, o tarzda
  3. O denli, o kadar, o derece
  4. İçinde "ne, nasıl" vb. sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz.
  5. (en)Such.
  6. (en)Accordingly.
  7. (en)Precisely.
  8. (en)Thus.
  9. (en)In that manner.

that beats cockfighting

  1. Berbat bir şey, horoz dövüşünden de beter

that beats everyting

  1. En iyisi bu, bu kadar da olmaz, canıma yetti

being

  1. Varlık, olma, varoluş; yaradılış, yapı
  2. Oluş, varoluş, mevcudiyet
  3. Varlık
  4. Var olan şey
  5. Insan, beser

so

  1. Böyle, şöyle, öyle, bu suretle. Böylece, öylece.
  2. Kadar, pek, öyleki, çok, kadar, böyle, öyle, şöyle, de, da, aynen, böylece, demek, demek ki
  3. Bu veya şu sebepten. Bu/o yüzden, bundan/ondan dolayı; bunun/onun sonucunda
  4. Bu kadar
  5. Şu kadar
  6. Bu cihetle, bu münasebetle
  7. Pek âlâ, pek iyi
  8. Kadar, sanki
  9. Çok
  10. Pek çok

Türetilmiş Kelimeler (bis)

that beats cockfightingthat beats everytingthat beats methatthat cat wont jumpthat does itthat drives me nutsthat in itselfthat isthat is alltha sackthaithai boxingthai citizenthailandbeingbeing a barberbeing a billionairebeing a bossbeing a bridegroombeing a broadbeing a brotherbeing a builderbeing a building contractorbeing a bus driverbei jdm anklang findenbeigebeign widespreadbeijerincks reactionbeijing
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın