that being so ne demek?
- Öyle olan
öyle
- Onun gibi olan, ona benzer
- O yolda, o biçimde, o tarzda
- O denli, o kadar, o derece
- İçinde "ne, nasıl" vb. sorular bulunan cümlelerin sonuna geldiğinde o cümlede anlatılan şeyin hoş karşılanmadığını veya ona şaşıldığını anlatan bir söz.
- Such.
- Accordingly.
- Precisely.
- Thus.
- In that manner.
that beats cockfighting
- Berbat bir şey, horoz dövüşünden de beter
that beats everyting
- En iyisi bu, bu kadar da olmaz, canıma yetti
being
- Varlık, olma, varoluş; yaradılış, yapı
- Oluş, varoluş, mevcudiyet
- Varlık
- Var olan şey
- Insan, beser
so
- Böyle, şöyle, öyle, bu suretle. Böylece, öylece.
- Kadar, pek, öyleki, çok, kadar, böyle, öyle, şöyle, de, da, aynen, böylece, demek, demek ki
- Bu veya şu sebepten. Bu/o yüzden, bundan/ondan dolayı; bunun/onun sonucunda
- Bu kadar
- Şu kadar
- Bu cihetle, bu münasebetle
- Pek âlâ, pek iyi
- Kadar, sanki
- Çok
- Pek çok
Türetilmiş Kelimeler (bis)
that beats cockfightingthat beats everytingthat beats methatthat cat wont jumpthat does itthat drives me nutsthat in itselfthat isthat is alltha sackthaithai boxingthai citizenthailandbeingbeing a barberbeing a billionairebeing a bossbeing a bridegroombeing a broadbeing a brotherbeing a builderbeing a building contractorbeing a bus driverbei jdm anklang findenbeigebeign widespreadbeijerincks reactionbeijing