test aletleri aracı ne demek?
- Test instrument vehicle
test
- Sınav.
- Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama.
- Nesnel olarak değerlendirilebilen sınav sorularının tamamı
- Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisi, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırılarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
- Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması.
- Tecrübe.
- Deney.
- Kişilerin yetenek, bilgi ve becerileri ile anıklıklarını ölçmeye yarayan herhangi bir araç ya da yöntem.
- Zihinsel bir çalışmanın niteliğini belirtmek ve saptamak amacıyla yapılan
- Nesnel olarak değerlendirilebilen sınav sorularının tümüne verilen ad.
test
- Sınav.
- Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama.
- Nesnel olarak değerlendirilebilen sınav sorularının tamamı
- Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisi, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırılarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
- Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması.
- Tecrübe.
- Deney.
- Kişilerin yetenek, bilgi ve becerileri ile anıklıklarını ölçmeye yarayan herhangi bir araç ya da yöntem.
- Zihinsel bir çalışmanın niteliğini belirtmek ve saptamak amacıyla yapılan
- Nesnel olarak değerlendirilebilen sınav sorularının tümüne verilen ad.
test alan
- Bk. ölçeralan
alet
- Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
- Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç, aygıt
- Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri.
- Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa
- Mec. Vücuttaki organlardan her biri.
- Bk. araç
- Fakir. (Osmanlıca'da yazılışı: âlet)
- Instrumental.
- Gadgety.
- Tool.
aracı
- Ara bulucu.
- Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt.
- İki şey arasında, bağlantı kuran kimse, vasıta.
- Hakim, yargıç.
- Mutavassıt, delil.
- İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği.
- Ruhötesi deneylerinde, ruhlarla insanlar arasındaaracılık ettiğini ileri süren kişi.
- Bkz. mediyatör, nörotransmiter
- Bk. arakonakçı.
- Uzlaştırıcı, anlaşma sağlayan.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
testtest alantest alt bölümütest anxietytest atışıtest balığıtest ban treatytest bataryasıtest batterytest bedtesabitesabuhattesabuktesabürtesacülaletleri yenilemekaletleraletler takımıaletlerle iş yapmaaletle işlemekaletle uçuş kurallarıaletle yaklaşmaaletle yapılanaletalet çantasıalet edavatalet edevatalet edilen kimse