temper hardening ne demek?
- Menevişle sertlestirme
temper
- Ölçülü hale getirmek
- Tadil etmek, ıslah etmek
- Yumuşatmak, hafifletmek
- Su karıştırıp yoğurmak (balçık)
- Çeliğe su vermek, çeliği kızdırıp hemen soğutarak sertleştirmek, tav vermek, tavlamak
- Kıvama getirmek
- Terslik, huysuzluk
- Mizaç, huy, tabiat
- Kıvam, karar, terkip
- Tav, bir maddenin sertlik derecesi
temper brittleness
- Meneviş gevrekliği
hardening
- Sertleşen, sert
- Sertleştirme, sertleşme, katılaşma, katılaştırma, donma, sertleştirici
Türetilmiş Kelimeler (bis)
tempertemper brittlenesstemper colourstemper karbontemper tantrumtemper totemperatempera resimtemperamantemperamenttempetempehtempeltempel tuttletemphardeninghardening carbonhardening furnacehardening of positionshardening of the arterieshardening processhardening shophardening temperaturehardenharden ones heartharden ones standharden toharden young esterhardearned