harden ne demek?
- Duygusuzlaştırmak
- Sertleştirmek, katılaştırmak, pekiştirmek
- Kuvvetlendirmek
- Sertleşmek, katılaşmak, pekişmek
- Kuvvetlenmek
- Donmak (çimento)
- Sağlamlaştırmak
- Duygusuzlaşmak, acımasızlaşmak
- Kapılmak, denge kurmak
- Artmak, yükselmek
duygusuzlaştırmak
- Harden, indurate, deaden, numb.
harden ones heart
- Duygusuz ve heyecansız bir şekilde davranmak
- Sertlik göstermek (Yazılışı: harden one's heart)
- Kalbinin güçlenmesini sağlamak
harden ones stand
- Mevkini sağlamlaştırmak, mevkini pekiştirmek (Yazılışı: harden one's stand)